Salı, Ocak 31, 2006

İlk Çarşı

herkese selamlar.
nihayet bugün ilk çarşı iznimi kullanıyorum. Büyük bir heyecan ve merakla çıktığım ilk çarşı doğru yu söylemek gerekirse o kadar iyi değildi. Bekletilerimin çok altında kalan bir manzarayla karşılaştım. Lefkoşe yi dolaştık ama zaten yarım saatte bitti gezi. Biraz gelişmiz bir Anadolu köyünden pek bir farkı yok. Bir sonraki çarşı izninde Girne ye gitmeyi düşünüyorum, Lefkoşe ye nazaran daha güzel olduğunu söylüyorlar.
Askerlik kısmına gelince ; bir askerin yapabileceği en rahat askerliği yapıyorum desem yalan olmaz. Pink in de dediği gibi sanırım ailemin en rahat askerlik yapan kişisi ben olacağım. Alayda bulunan herkesin yaptığı sabah sporu ve diğer eğitimlerden muaf bir birlikte görev yapıyorum. Allah bozmasın çok rahatım valla :)
Böyle bir rahatlığı askere gelecek olan herkese nasip etsin Allah...
Şimdilik bu kadar daha sonra görüsürüz.

Pazar, Ocak 15, 2006

Yine yol göründü gurbete.

Yarın Kıbrıs Türk Hava yollarının 13:00 Esenboğa hava limanından kalkacak olan uçağıyla Kıbrısa gidiyorum. Ercan hava alanına indikten sonra da Gazimagosaya gideceğim. Oralarda yol, iz bilmediğim için kendimi inzibatlara yakalatıp gideceğim yere varmayı planlıyorum, umarım hiçbir aksilik olmadan birliğime teslim olurum.
Şimdilik bu kadar, çarşı izinlerinde görüşmek üzere...

Cuma, Ocak 06, 2006

YEMİN VE ÖZGÜRLÜK

25 gün aradan sonra tekrar insanların arasına dönmek ve yeşil dışında diğer renkleride görmek gerçekten hoş bir duygu. Bugün itibariyle Yüce TÜRK Ordusunun yeminli bir ferdiyim. Bu sabah yemin törenimiz oldu ve nihayet dışarı çıkarttılar. İnsan gerçekten bir garip oluyor.
Nasıl geçti acemilik dönemi dediğinizi duyar gibiyim. Hemen söyleyim, çok rahat ve güzeldi (kendi adıma), ilk iki hafta hatırladığım tek şey sabah erkenden kalmak, kahvaltı yapmak, sayılmak(iştima da derler), dışarıda buz gibi esen rüzgar eşliğinde kafeteryada oturmak, sayılmak, öğle yemeği, tekrar sayılmak, tekrar oturma, akşam yemeği, sayılmak ve yatma. İki hafta düzenli bir şekilde yaptıklarımız bunlardı arada sırada da yürüyüş yapıyorduk çeşitli marşlar eşliğinde.
Diğer iki hafta ise silah eğitimi dışında kalan zamanlarda koğuş temizliği ve bol bol yatak yapmak, çarşaf düzeltmekle geçti. Hatta aramızda arkadaşlarla espri konusu bile olmuştu "düşmanları çarşafla boğarak öldürürüz artık" diye. Güzel arkadaşlıklar, komik anılarda bu 25 günün güzel geçmesini sağlayan en önemli etkenlerdi tabii ki.
Dün akşam tören provasından sonra onbaşı rütbemizi taktık. Çavuşluğuda artık KIBRIS da takarız.
Nizamiyeden içeri girer girmez gelen komutan " siz misiniz Kıbrıs'a gidecek gurup?" dedi (dakika 1 gol 1) , bizler ne olduğunu anlamadan ne alakası var yok öyle bişey dediksede gerçeği kayıtlar sırasında öğrendik. Bundan önce Burdur a gelen kısa dönemler hep Burdur da kalırmış, hatta konuştuğumuz bütün esnaf aynı şeyi söyledi. Bu sene kısa dönemleri Kıbrısa yollama sırası Burdur daymış. Nasip diyelim artık, hayırlısı böyleymiş.
Pazartesi Burdur dan ayrılıyorum ve 1 haftalık zorunlu izine yolluyorlar, en azından bayramda ailemle birlikte olacağım ve 16 ocakta Kıbrıs defterini açacağım.
Şimdilik durumlar böyle...
16: 30 da içeriye tekrar girmem gerekiyor. Yarın yine buralardayım...
javascript hit counter
eXTReMe Tracker