Perşembe, Kasım 30, 2006

uP FiŞıR

Geçenlerde eysean da okudum okulda yaptıklarını yazıyodu. Bende dedim yazmakla olmaz görüntü isteriz diye. Bak biz yaptıklarımızı anlatıyormuyuz.İzleyin görün.

Not1: Görüntülerdeki olay tamamen kurmacadır, hiç bir yazılı metin veya ona benzer birşey yoktur. Tamamen doğaçlama ama esinlenme yok değil.




not: müzik çalıyorsa pause ye basın ki sussun.

rEklAm : SilveRain

Geçenlerde bir anımı yazmıştım bana gitar çalan bir oda arkadaşım vardı.
Hatırladınız değil mi? :))
O da kendine bir blog açmış, burdan reklamını yapayım dedim.
Özellikle Bas gitarla uğraşanların ilgisini çekebilecek, bilimum albümün yer aldığı ve download edebileceği bir site.
İlgililere duyurulur.
burdan gidebilirsiniz gerekli yere ya da başlıktan...

Salı, Kasım 28, 2006

hİkAyE : şErEfE

İyi ve kötü ( melek ve şeytan ya da onun gibi bir şey) aralarında anlaşıp bir bitki yetiştirmeye karar veririler. Anlaşmaya göre her gün biri sulayacaktır bu bitkiyi. (su bulamadıklarından mıdır bilinmez ya da bu hikaye ortaya çıksın diye midir bilmiyorum). İyi gelir ve bitkiyi tavus kuşu kanıyla sular daha sonra kötü, aslan kanıyla sular. İyi diğer gelişinde maymun kanıyla sular, kötü ise son seferde domuz kanıyla sular bu bitkiyi.
Ve ondandır ki bu bitkinin meyvesiyle yapılan içecekte.
İnsanlar önce dünyayı tavus kuşunun tüyleri gibi rengarenk görür.
Daha sonra içmeye devam ettikçe biraz cesaret gelir ve her şeyi yapabileceğini zanneder, kendini daha bir güçlü görür her zamankinden.
Biraz daha içtikçe, artık maymunluklar yapmaya başlar ne yaptığını tam olarak bilmeden kendini gülünç durumlara düşürür.
En sonunda, abartılmış bu içme faslının sonunda (kimse alınmasın hikaye böyle) domuz gibi kendi pisliğinin içinde kalır.
Derler ki iyi ve kötünün birlikte suladığı bu bitki üzüm (asma) ve içilende, ondan elde edilen şarapmış.
İçenlere bir şey diyor değilim ( ki benimde tadına baktığım bir şey ) ama kıssadan hisse bir hikaye anlatayım dedim.

Pazar, Kasım 26, 2006

kAr tAnEsİ






fotoğrafların devamı burda

Bir yaratıcının olduğunu kanıtlar cinsten fotoğraflar?
Fotoyu koyduk birde yazı uydurmalı dedim...
Uyduramadım bende bir şiir ekleyim dedim...


Bugün elime bir kar tanesi düştü
O kadar güzel O kadar narindi ki ,
Hiç erimesin istedim...
Ama bir süre sonra eridi ve kayboldu.
Üzüldüm , korktum ...
Bir gün seninde kabolmandan korktum.
Ne olur sende erime olur mu..!
Bugün erimeni istemiyorum....
Sende her kar tanesi gibi eridin.
Bugün yine yanlızım , yine sessiz buralar.
Biliyor musun hiç aksam olmasın istiyorum.
Şimdi senden gidiyorum... elveda kar tanesi...

ceyhun köylüoğlu

Çalan parça oradaolmayan için, canım askerde dinleyemiyormuş koyarsan dinleriz dedi. Bende "koymam mı " dedim.

Aerosmith - Hole in my soul

Cuma, Kasım 24, 2006

mp3

Bugünlerde demiyeceğim uzun süredir böyle; hangi blogu açsam bir şarkı çalıyor. Benim neyim eksik dedim ve bende koydum o zımbırtıdan. Bundan sonra benim sayfamı açıncada bir parça çalacak ve bunlar genelde beğebdiğim dinlediğim parçalar olacak. hadi iyi dinlemeler...

Salı, Kasım 21, 2006

Is ThErE AnybOdy OUt ThErE ?


Herkesin bir şarkısı vardır belki de bir kaç tane. Bir yeri ya da bir anı hatırlatan. Mesela benim çoktur böyle parçalarım. İşte bunlardan biri bu.
Eskiden kalma bir alışkanlık, ne zaman ve nasıl başladı bilmiyorum ama müziksiz uyuyamam. Kesinlikle bir kaset çalmalı ben uyurken. Odada müzik olmalı. (askerde bu yüzden ilk zamanlar zorlandım uyurken).
O gece elektrikler yok evde. Uyumam da lazım (her insan gibi).
Oda arkadaşım gitar çalardı o zamanlar (hala da çalar). "Ben uyuyana kadar çalar mısın o parçayı dedim".
Kırmadı beni.
Hatırlamıyorum, belki 10 belki 15 defa aynı parçayı çaldı.
Ben uyuyana kadar.
İşte ne zaman bu parçayı dinlesem o gece gelir aklıma ve tekrar tekrar dinlerim...
Buyurun sizde dinleyin?


Pazar, Kasım 19, 2006

sOğUk - sIcAk

Soğuk mazohisttir, tabi en çok kendine zarar verir. Farfaradır , adını kötüye çıkartmak için buz buz bağırır. Kış uykusuna yatacaklara çok önceden işaretler yollar. Kalleşlik edemez dobradır. Soğuk duygusaldır.

Sıcak tutkusaldır. Sıcak sinsidir; gülerek yaklaşır, güvenini kazanır insanların. Önce yumuşak ve dostçadır. Yavaş yavaş hararetini arttırır ve o zafer gününde, artık gücünü doruğunda teslim alır onları. Sonra hiç acımaz, hiç insaf etmez. En değerli inançları bile eritmek için tutkuyla yanar, tutuşur. Sıcağı en çok yılanlar ve akrepler sever.

Buket Uzuner

Çarşamba, Kasım 08, 2006

ErOslA gÖrÜşmE








1- alo eros la görüşebilir miyim?
2- hayır.
2- ben sekreteriyim. nasıl yardımcı olabilirim.
1- abla be bizim bi ok vardı kıçımıza saplanacak ne oldu diye soracaktım
1- hani aşk olayları falan.
2- valla güzelim eros bey bıraktı o işleri
2- başka söktöre yöneldi.
1- hadi yaa tüh.
1- eee nolcak şimdi.
2- yok artık öle ok mok
2- kendi kıçına kendin saplıcaksın bi şekilde

1- yapma be abla bi yardımcı olsanız...
1- hani kıyıda köşede kalmış bir ok falan da mı yok?
1- oku geçtim... ucu sivri herhangi bişey, ne biliyim kürdan falan...

2- yok be güzelim yok. olsa, can kurban ama bıraktık valla.
2- zeus çarpsın ki bıraktık.
1- ühühüüüüü

Perşembe, Kasım 02, 2006

mUtlU yıllAr ArkAdAşIm

javascript hit counter
eXTReMe Tracker