Cumartesi, Temmuz 29, 2006

Sana büyük bir sır söyleyeceğim bilmem ben
Sana benzeyen zamandan söz açmayı
Bilmem senden söz açmayı bilir görünürüm
Tıpkı uzun bir süre garda
El sallayanlar gibi gittikten sonra trenler
Bilekleri sönerken yeni ağırlığından gözyaşlarının
***
Sana büyük bir sır söyleyeceğim korkuyorum senden
Korkuyorum yanın sıra gidenden pencerelere doğru akşam üzeri
El kol oynatışından söylenmeyen sözlerden
Korkuyorum hızlı ve yavaş zamandan korkuyorum senden
***
Sana büyük bir sır söyleyeceğim kapat kapıları
ÖLMEK DAHA KOLAYDIR SEVMEKTEN
Bundandır işte benim yaşama katlanmam

luis aragon

Salı, Temmuz 25, 2006

Money

Money, get away.
Get a good job with good pay and you're okay.
Money, it's a gas.
Grab that cash with both hands and make a stash.
New car, caviar, four star daydream,
Think I'll buy me a football team.
***
Money, get back.
I'm all right Jack keep your hands off of my stack.
Money, it's a hit.
Don't give me that do goody good bullshit.
I'm in the high-fidelity first class traveling set
And I think I need a Lear jet.
***
Money, it's a crime.
Share it fairly but don't take a slice of my pie.
Money, so they say
Is the root of all evil today.
But if you ask for a raise it's no surprise that they're giving none away.
"Türkçesi"
Para, çek git
Daha yüksek maaşlı bir iş bul ve kendini iyi hisset
Para, uçucudur o
Tut onu iki elinle ve sakla
Yeni araba, havyar ve yıldız düşleri için
Sanırım kendime bir futbol takımı alacağım
***
Para, geri dön
İyiyim Jack (Jack para anlamında) Çek elini para istifimden
Para, bir şanstır o
Sakın verme bana o insanı melek yüzlü yapan pisliği
İçindeyim birinci sınıf seyyar hi-fi setimin
Ve sanırım bir Lear Jet'e ihtiyacım var
***
Para, bir suçtur o
Eşit olarak paylaşılan, fakat benim pastamdan bir dilim almayın sakın
Para, derler ki
Kaynağıdır günümüzdeki tüm kötülüklerin
Fakat maaşınıza zam isterseniz eğer, şaşırtıcı olmaz onların
Zırnık koklatmamaları

  • Merak edipte dinlemek isteyen olursa buyursun
  • Pazar, Temmuz 23, 2006

    gerçek bir hikaye

    Kız ve erkek aynı sınıfta okumaktadırlar. Aynı ortamın gerektirdiği bütün davranışları sergilemektedirler.
    Bir gün kız erkekten kendisine ders çalıştırmasını söyler.
    Erkek bütün iyi niyetiyle kabul eder.
    Çünkü erkek öyle bi insandır ki hayatta tanıyıp tanıyabileceğiniz en doğru dürüst insanlardan bile daha doğru dürüst biridir. İyilik abidesi bi insandır. İnsandır sonuçta insancıl duyguları olan. Bu ders çalıştırma esnasında her insanın bazı zamanlar hissettiği bazı duygular hisseder erkek arkadaşımız. Siz ister aşk deyin ister sevgi ne derseniz artık.
    Kız bu duygulara duyarsız kalır. Hiçbir şey hissetmediğini söyler. Ama erkek kapılmıştır bir kere bu rüzgara, istese de vaz geçemez kolay kolay. Israr eder, mesaj çeker, sevgisini anlacak bütün araç gereci kullanır. Ama olmaz ve olmayacaktır da. Bütün çabalamalara rağmen kötü son yaklaşmaktadır.
    Sonunda kız artık bütün bunlara dayanamaz ve ? sen hiç aynada kendine bakmıyor musun, hangi yüzle bana bunları söylüyorsun? der.
    Acımazca sarf edilen (kavgada söylenmez derler ya tam öyle bi cümle) bu cümlenin erkeğin ruhunda açtığı yaralara şahit olan insanlardan biriyim.
    Genelleme yapıp, böyledir işte kızlar demek istemiyorum bir arkadaşımızın erkekleri genellediği gibi ***
    . Ama bazen çabalamakta işe yaramıyor işte. Olmayınca olmuyor.

    Perşembe, Temmuz 13, 2006

    OLEY, KAVABUNGA, YUPPİİİ...

    Bu ve buna benzer bilimum sevinç nidaları.
    Neden?
    Çünkü, iş buldum.
    Dün buldum ve görüşmeye gittim, bugün anlaştık ve sözleşme imzaladı, yarında iş başı yapıyorum.
    Hadi hayırlısı...
    Hayatımda herşey güzel olmaya başladı, sanırım.
    Herkese benden içecek soğuk bişeyler, açık büfe ne isterseniz içebilirsiniz...
    :D

    Çarşamba, Temmuz 12, 2006

    ONE SLIP

    Bu aşk mı yoksa aşık olma düşüncesi miydi?
    Ya da sanki bir eldiven gibi tıpatıp uyan kaderin eli miydi?
    Bir an akıp geçti ve tohumlar ekildi
    ardından gözyaşı geldi
    ve yalnız kalmayı kimse istemedi

    P.F (one slip)

    Çarşamba, Temmuz 05, 2006

    AnOnS

    2 gündür hastane hastane dolaşıyorum.Annemin ufak bi sağlık sorunu var, onun için hastane kokusu, hastalar ve doktorlarla muhattab olmak zorunda kalıyorum.Bugun yine gittik muayene için ve sonuçta 45 gün sonraya verilmiş bi mamografi randevusu ile geri geldik. Tıp o kadar ilerlemiş ki !!! 45 saniyede hastanın nesi oldugunu anlıyorlar. Ve gereginin daha iyi yapılması için 45 gün sonraya randevu veriyorlar.

    Hastaneden çıkıp Kızılay a arkadaşımı görmeye gittim. Biraz konuştuk, dertleştik vs. vs. sonra Maltepe Pazarına doğru yola koyuldum. O tarafa gitmek için metrodan geçip karşı yola çıkacaktım ki..Bi anons : Atatürk Hastanesinde yapmakta olan hasta için acil A Rh(+) kana ihtiyaç vardır....... danışmaya kadar gelmeleri rica olunur.

    Duydum...Gidip gitmemek arasında tercih yapıp, gitmedim danışmaya.
    Pazarda biraz dolaşıp CD falan baktıktan sonra tekrar metroya geldim.
    Amacım Ulus'a geçip eve gitmek.
    Yine aynı anons : Atatürk Hastanesinde yapmakta olan hasta için acil A Rh(+) .......
    Bu sefer kayıtsız kalamazdım çünkü ilk anonsu duyduğumda ki çelişkiye pişman olmuştum.Hemen danışmaya gittim. Anons sahipleri oradaydı, acil bi şekilde metrodan çıkıp arabaya bindik ve hastaneye gittik.Birkaç form doldurma işleminden sonra... 450 ml kanım poşete girdi ve yeni bir vücutta dolaşamak üzere yanımdan ayrıldı gitti.
    Hasta sahiplerinin gözlerindeki mutluluk ve sevinç görülmeye değerdi.

    Biraz duyarlı olmak, bizimde başımıza gelebileceğini düşünerek davranmak gerektiğine inanıyorum.
    Sizde öyleyseniz duyarsız kalmayın...
    Tanımadığınız biri için bişeyler yapın.
    javascript hit counter
    eXTReMe Tracker